30 Nisan 2012 Pazartesi

güzel bir pazar günü

Evet pazar günümüzün devamıyla karşınızdayım .Yine internetten indirim mağazalarının birinden poolball yani ayak bilardosu kampanyasını almıştım . Bugün kullanmaya karar verdik . 1 saat beklememiz gerekiyordu ki bizde bu fırsatı değerlendirip iskender kebapta yemek yedik . Size biraz İskender kebap hakkında bilgi vermek istiyorum .
1800 yıllarının başında iskender efendi eti farklı türlerde (köfte, pirzola gibi ) pişirip satıyormuş . Ve bir gün dönen bir kebap yapmaya karar vermiş . Bu dönen kebap gün geçtikçe döner denmeye başlanmış.
1850 yılında iskender efendi ilk iskenderi ve dükkanını açmış . İlk dükkanını Bursa kayhan çarşısında açmış.

Şu an Dünyada ve Türkiye'de çok meşhur bir yiyecek türüdür. Şimdi 3. kuşak tarafından bu meslek devam ettirilmekte.

veee karşınızda iskerder kebap ...







iskender bursalılar için yazgeçilmezdir . Lezzeti hiçbirşeyle değişilmez .
Yanına şıra içmek istedim ve çok şık bir şekilde getirdiler giderken üstündekini alabilirmiyim dedim ama :) olmaz dediler .
Bursa'ya yolu düşen herkesin İskender kebap yemesini tavsiye ederim .




Yemekten sonra güzel bir kahve molası verdik .
Sonra ayak bilardomuzu oynadık ayrıca 5 adet jetonda indirimden aldığımın içinde vardı onda da air hokey oynadık . Buz hokeyi oynadık basketbol oynadık :) ve inanılmaz yorulduk .
ve kendimizi eve attık :)

Ne kadar oynamak istemesemde eşimin ısrarıyla oynadık ve çok zevkli bir oyun :)



Veee vazgeçilmezim air hokey :) kaç kere oynadık hatırlamıyorum .


Dün çocuk gibiydik ve çok eğlendik :) En kısa zamanda sizde gidin insan yoruluyor fakat çok eğlenceli dakikalar geçiriyor ve neşeyle doluyor.


İnsanı en çok yoran poolball (ayak bilardosu ) 1 oyun oynamak bize yettide arttı .

29 Nisan 2012 Pazar

zayıflatan bitkiler

Her zaman bitkilerin şifasına inanırım . Tabi ki bazı durumlarda ilaçları bırakıp şifalı bitkileri kullanılması taraftarı değilim . Bu bitkiler her zaman tıbbın yan kolu gibidir . Ve bitkileri aldığımızda hepsinin bir kullanım ölçüsü olduğunu ve söylenilenden fazla tğketilmesinin her zaman iyilikten çok zarar verdiğini unutmamak gerek . Aşağıda paylaştığım bitkilerin çoğu idrar yollarını düzene sokup daha çok toksin atıp kilo vermeyi kolaylaştıran bitkiler. Tabi ki yanında sporla beraber ideal kilolara ulaşmak mümkün . İnşallah paylaşımımdan memnun kalırsınız :)


At kuyruğu(zemberekotu) : Atkuyruğugillerden; kök sapı ömürlü olan, nemli yerlerde yetişen bir bitkidir.

İdrar tutukluğunu giderir. İdrarı artırır. Böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. İdrar torbasındaki iltihabı giderir. Kan işemeyi keser. Albümin miktarını düşürür. Zatülcenp ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Nikris ve romatizmanın şikayetlerini giderir. Tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır.
İdrar sökücü özelliğiyle biliniyor. Yağ dokularını eritmeye yardım eden bitki yaraların iyileşmesine de yardımcı oluyor. Fakat tüm idrar söktürücü bitkilerde olduğu gibi fazla dozda kullanılırsa böbreklere zarar verebilir.






maydanoz (midenuvaz) : Maydanozgiller familyasından; yaprakları güzel kokulu ve parçalı, kazık köklü, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri şemsiye halindedir. Tohumları ufak ve esmerdir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu bir yağ ile apiin adlı bir glikozit vardır. Kökünde, biraz uçucu yağ, müsilaj ve apiin vardır. Yaprakları, kökü ve meyvesi kulanılır.
İdrar söktürür. İltihaplı yaraların iyileşmesini sağlar. Aybaşı sancılarını keser. Sürmenajda faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalbin yorulmasını önler. Kansızlığı giderir. Kansere karşı korur. Karaciğer şişliğini giderir. Safra akışını kolaylaştırır. Vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır. Vücutta biriken suyu boşaltır. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Romatizmada faydalıdır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Anne sütünü azaltır ve böylelikle memelerin şişmesini önler. Cinsel istekleri artırır. Görme gücünü artırır. Böbrek iltihabı olanlar maydanoz yememelidir.

Metabolizmayı hızlandırarak bağ dokusunu güçlendiriyor. Maydanoz yemek ve çayını içmek, ödemlere ve vücudun su toplamasına karşı çok etkili bir yöntem olarak biliniyor.


Adaçayı (salvia officinalis) : Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir. Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar. Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir. Hafif kafuru kokusu vardır. Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur.

Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.

Zayıflamak isteyenler tarafından iştah kesici olarak kullanılıyor.

Fesleğen(reyhanotu) : Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir. Akfesleğen, hindfesleğeni, yabanifesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır.

Öksürüğü keser. Hazımsızlığı giderir. Baş dönmesini durdurur. Zafiyeti giderir. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır.
Vücutta biriken fazla suyu atmaya yardımcı oluyor.

Kekik(thymus) : İkiçenekliler sınıfının, ballıbabagiller familyasından; odunsu saplı, karşılıklı küçük yapraklı, sürüngen, çok yıllık timol kokulu alçak bir bitkidir. İçeriğinde thymol vardır. Güney Amerika'da yetişen thymus vulgaris türünden hafif sarı renkli uçucu kekikyağı elde edilir. İçeriğinde timol ve karvakrol vardır.Midevi, idrar söktürücü ve antiseptik olarak kullanılır. Yurdumuzda yabani kekik ve başlı kekik çok miktarda yetişir. Ancak mercanköşk türlerinin çoğu da kekik yerine kullanılmaktadır.

Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Kalp çarpıntılarını keser. Yemeklerin bozulmasını önler. Bağırsak iltihabını iyileştirir. Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar. İdrar söktürür. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Böbreklerde ve mesanedeki mikropları öldürür. Cinsel isteği kamçılar. Tansiyonu geçici olarak yükseltir. Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır. Çocuklarda görülen kansızlığı giderir. Kan dolaşımını düzenler. Müzmin öksürük, astım, bronşit ve iltihaplı zatülcenp'e faydalıdır. Grip, beyin nezlesi ve anjinde şikayetlerin azalmasına yardımcıdır. Kekik suyu ile banyo romatizma ağrılarını dindirir. Kandaki şeker miktarını azaltır. Hamileler ve guatrı olanlar kullanmamalıdır.

Sindirim sorunlarını tedavi edici etkiye sahip ve metabolizmayı hızlandırıyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra yorgunluktan şikayet edenlere zindelik veriyor.

Civanperçemi (yaraotu) : Bileşikgillerden; çeşitli türleri olan bir kır bitkisidir. Kuru topraklarda, yol kenarında yetişir. Yaprakları uzun ve parçalıdır. Çiçekleri beyaz ve pembedir. Kandil şeklinde gruplaşmıştır. Kokusu çok güzeldir. Hekimlikte dal, yaprak ve çiçekleri kullanılır. İçinde Achillein denilen acı bir madde vardır.

Hazımsızlığı ve kansızlığı giderir. Kanı temizler. Balgam söktürür, öksürüğü keser. Sinirleri ve vücudu kuvvetlendirir. Bağırsak ve mide gazlarını giderir. İshali keser. Basur memelerini tedavi eder. Kızamık, boğmaca, raşitizm, albasması, aybaşı gecikmesi ve kemik hastalıklarında faydalıdır. İdrar söktürür. Yaraları iyileştirir.
Tatlıya karşı iştahı keser, tokluk hissi verir. Tazelik veren lezzeti, ağır yemeklerin tadını hafifletir




Tere(lepedium sativum) : Turpgiller familyasından; bahçeteresi, çayırteresi, kışteresi, suteresi, yabanteresi,

yerteresi gibi çeşitleri olan bir bitkidir. Tadı oldukça acı ve nahoş kokuludur.

Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. Bol miktarda idrar söktürür. Böbrekleri ve idraryollarını temizler. Karaciğer hastalıklarında faydalıdır. Safra ifrazatını arttırır. Grip ve soğukalgınlığının çabuk geçmesini sağlar. Cinsel istekleri kamçılar. Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. Kansızlığı giderir. Kanı temizler. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sinirleri yatıştırır. Sigaranın zararlarını azaltır. Suyu, saç dökülmesini ve kepeklenmeyi önler.
Vücuttaki yağ yakımını hızlandırıyor. İnce yaprakları pişince acılaştığı için çiğ yemek gerekir. Ayrıca içinde birçok vitamin barındırır.

Biberiye(kuşdili) : Ballıbabagillerden; Akdeniz çevresinde çok yetişen; küçük, kalınca, ensiz ve kokulu yaprakları ile çiçeklerinden faydalanılan bir bitkidir. Yaprakları iğneye benzer. Boyu 2 metre kadardır. Çiçekleri mavi veya eflatundur. Çiçeklerinden renksiz veya soluk sarı renkte olan biberiye esansı çıkarılır. İçeriğinde kafuru, sineol, kamfen, pinen, borneol ve bornilasetat vardır.

Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarımbaş ağrılarını giderir. Baş dönmesini keser. Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır. Yağlı saçların yağını alır. Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır. İdrar ve adet söktürür. Safra ifrazatını arttırır.
Sindirimi düzenler. İyi bir canlandırıcıdır, kan dolaşımını hızlandırır, cildi sıkılaştırır. Et yemeklerinde kullanılabilir.





Sinameki (cassia) : Baklagiller familyasından; bütün sıcak bölgelerde yetişen, sarı çiçekli otsu veya ağaçsı bir bitkidir. 400'den fazla türü vardır. Çiçekleri, yapraklarının dibinden çıkar. Uzun salkım şeklindedirler. Meyvesi, baklaya benzer. Basık silindirimsi, odunsu ve sert kabukludur.
Kuvvetli müshildir. Kolit ve spastik kabızlıkta kullanılmaz. Bulantı ve kusma yapabilir. Sütlü kahveyle içilmesi daha kolaydır., kalın bağırsakta suyun emilmesini önleyerek müshil görevi yapar. Uzun süreli kullanımlarda bağırsaklarda yan etkilere yol açacağından idrar söktürücü özelliği bulunan rezene ve nane gibi bitkilerle desteklenmesi gerekiyor.


Balık otu(hablülhilal) : Cava'da ve Malabar'da yetişen ve zehirli meyvesiyle balıkları sersemleterek yakalamaya yarayan zehirli bir bitkidir. 50 santim boyundadır. Dalları yeşil ve tüylüdür. İlaç olarak yaprak ve çiçekleri kullanır.
Terletir, idrar söktürür. Vücudu rahatlatır. Had bronşit ve nezlede, bütün bulaşıcı hastalıklarda kullanılır., bünyenin kimyasını hızlandırarak zayıflamaya destek olur. İçindeki maddeler tırnakları güçlendirerek saçlara parlaklık verir. Salata ve meyveli içecekler içinde kullanılabilir.





Pazar gunü

Hava bugün cok guzel yazın gelmesinin tadını gezerek çıkartıyoruz esimle :) ve size özet fotograflar tamamı aksama ayrıntılı olarak herkese iyi pazarlar ...

28 Nisan 2012 Cumartesi

aksesuarlar

Günlük yaşantımda aksesuar kullanmayı çok severim özellikle nazar boncuğu gördüğüm zaman dayanamıyorum . Genelde sallantılı küpeleri tercih ediyorum . Bugün sizinle accessorize mağazasının en son ürünlerini paylaşıcam bir sürü çeşit vardı fakat ben sizin için en çok beğendiklerimi seçtim.
Her yerde görebileceğimiz fatma anamızın eli kolyesi çok şık .İşlemelerini beğendim.


Uzun kolyeleri çok beğeniyorum yukarıdaki ucu top şeklinde ve rengarenk taşlarla süslenmiş olan kolye gibi . inşallah en kısa zamanda da kendi takı koleksiyonumdan  parçaları paylaşırım .




Bence bu mavi yüzük tam benlik işlemeleri ve taşın rengi çok hoş ve kotlarla çok uyumlu olur.



Top küpeler eğer saçlarım topluysa her zaman ilk tercihimdir . Çok hoş durduklarını düşünüyorum hemde abartısız duruyorlar.






Çanta koleksiyonu gerçekten çok hoşuma gitti özellikle clutch ve zarf şeklinde olanlar hem bu sene çok trend. 

Ve bu yılın en trend olanlarından biriside çift yüzükler gerçekten çok kibar duruyorlar bende de var bir tane en kısa zamanda paylaşıcam .
İnşallah içlerinden birkaç şey hoşunuza gider . 

27 Nisan 2012 Cuma

Evliler iyi okusun,Bekarlar ders alsın

 İnternette  dolaşırken bulup , okuduğum bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.


Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi bitirdiğim bir kurum benim için. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni zamanda da... Evlili ğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide kuruma inanmamaktan geçiyor.

Evliliği toplumun dayattığı şekilde yasamamaktan...

Nedir bu dayatmalar?
Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması, eğitim seviyesinin erkeğin lehine ya da en azından eşit olması bunların sadece ikisi...

Olmaz, yürümez diyor toplum... Erkek yasça büyük olmalı ki, kadına 'hot' dediğinde oturmalı kadın... Yâda yumuşatıyorlar;

-Efendim kadın erkekten önce çöktüğü için (hani doğum falan) küçük olmalıymış yaşı...

Eğitimde de böyle... kadının çok okumuşu bilmiş olurmuş, evde kalmakmış layıkı...

EŞİM BENDEN 2 YAS BÜYÜK; ne 'hot' dememe gerek kaldı 17 senede, ne de benden önce çöktü...

Yıllar içinde ben yaş landıkça o gençleşti,

-'Ooo Can bey kapmışınız çıtı rı' esprilerine muhatap dahi oldum.

EŞİM 3 ÜNİVERSİTE BİTİRDİ; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..

Ne o bana bilmişlik tasladı, ne ben ona ezik baktım... Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar farklıdır der Halil Cibran...

Bunu unutmadık biz.

Ben konuşurken o dinledi, ben dinlerken o konuştu 17 sene.

O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o 'haklisin bitanem...' dedik,
Öfke bitip fırtına durulduğunda 'ama bi de böyle düşün' de dedik fikrimizi savunurken.

Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi, ayni amaç içi n savaşan neferlerdik bu hayatta...

Asla bilmedik ne k adar para kazandığımızı, ortak cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık..

Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon, kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da ama...
Sevginin en büyük dostuydu bizim için 'güven'... Ve güvenin ardına saklanmış bir 'saygı' vardı daima...

Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...

Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yaşayacaktık...

Bir gün öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez odamın dışında yattım bi gece, misafir odasında...

Gece yarısı kapı açıldı esim;

-'Ne yapıyorsun burada?' diye sordu kapının eşiğinden, 'uyuyorum' dedim buz gibi bi sesle... Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde yastıkla... 'k ay yana' dedi daracık yatakta. 'ne yapıyorsun?' dediğimde 'benim yerim senin yanın, sen gelmezsen ben gelirim' dedi...

Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine kadar sürecek...

Ve bence doğrusu da bu...

Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak odamız hariç.

Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadık birbirimize...

Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41 inci çift ol acaktık o listede...

Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu oynanan...

evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bir oyun bence...

Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne de bizim sözlerimizle...

Sadece gönlünüzden geçtiğince...

Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun;

'...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır. Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...

CAN DÜNDAR



Alıntıdır ...

Yumurtalı patates salatası

Yaz geliyor ve akşam yemeklerinde daha hafif şeyler yiyoruz . Hem doyurucu hemde lezzetli bir salata patates salatası . Her ne kadar beş çayı yanında tanısakta her öğün yenebilecek bir salata benim için :)

İlk önce işe patatesleri haşlayarak başlıyoruz ben patatesleri belirli büyüklüklerde kesip haşladım fakat kabuklarını soymadan . Size bir püf noktası patatesler haşlanırken daha lezzetli ve çabuk haşlanması için içine yarım çay bardağı sirke koymanız .

Ayrıca içine doğramak için yumurtalarımızı haşlıyoruz.
Patatesler haşlandıktan sonra küçük parçalar halinde doğruyoruz . Bir yandan da taze soğan , domates , salatalık , maydonoz , yeşil biberlerimiz ve haşladığımız yumurtaları doğruyoruz.

Üstüne kırmızı toz biber , tuz ve karabiber serpiyoruz.Ve zeytinyağı döküyoruz .

Hepinize afiyet olsun ...

26 Nisan 2012 Perşembe

Uzun abiyeler - 2

Elbiselere bakarken internette sizinlede paylaşma isteğine karşı koyamıyorum :) ve uzun abiyeler sizlerle . Eminim içlerinde birkaçı sizin tarzınızdır .