11 Temmuz 2012 Çarşamba

Toprağı bol olmak deyimi ...

İlk Çağ inançlarına göre, insanlar öldükleri vakit birtakım 


eşyalarıyla birlikte gömülürl­erdi. Tanrılarına sunmak ve öte 


dünyada kullanmak üzere mezarlara birlikte götürdükleri bu eşyalar 


genellikle kıymetli maden ve taşlardan mamul kap kaçak ile 


takılardan oluş­ urdu. Türk beyleri de İslâmiyet’ten önceki 


zamanlarda korugan dedikleri mezarlarına altın, gümüş ve 


mücevherleriyle ...birlikte gömülürler, sonra da üzerine toprak 


yığdırtarak höyük yapılmasını vasiyet ederlerdi. Eski medeniyetlerin


 beşiği olan Ortadoğu ve Anadol­ u'da, pek çok ünlü hükümdarlara 


ait bu tür mezar ve höyükler hâlâ bulunmaktadır.

Altın ve hazine her zaman insanoğlunun ihtiraslarını kamçılamış,



nerede ve ne kadar kutsal olursa olsun elde edilmek için insanı 


kanunsuz yollara sevk etmiştir. Höyüklerdeki hazineler de zamanla


yağmalanmaya başlanınca ölenin ruhunun muazzep edildiği düşünc


esiyle üzerine toprak yığılır ve gittikçe daha büyük höyükler yapılır 


olmuş. O kadar ki ölenin yakınları ve cenaze merasimine 


katılanların birer küfe toprak getirip mezarın üst­ üne atmaları,


gelenek hâlini almış. Öyle ya, mezarın üzerinde toprak ne kadar bol


olursa, düşmanlar ve art niyetliler tarafından açılması ve hazinenin


yağmalanması, o kadar engell­ enmiş olurdu. Bu durumda toprağı bol 


olan kişi de öte dünyada rahat edecek, en azından kullanmaya


eşyası ve tanrılarına sunmaya hediyesi bulunacaktır. Bugün 


dilimizde yaşayan "toprağı bol olmak" deyimi, aslında ölen kişi


hakkında bir iyi dilek ifade eder. Türklerin İslâm dairesine girdikten


sonra yavaş yavaş terk ettikleri höyük geleneği, "toprağı bol 


olmak" deyiminin de gayrimüslimler hakkında kullanılmasına yol 


açmıştır.


(İSKENDER PALA - İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK



 KİTABINDAN)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder