Ve araştırmalarım sizlerle ...
İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre %42 ile %71 arasında değişiyor. Çocukların vücudunun su oranı yüksekken, yaş ilerledikçe suyun yerini yağ almaya başlıyor. Yetişkin insan vücudunun ortalama %59’unu su oluşturuyor. Bir yetişkin günde ortalama 10 bardak su kaybediyor ve bu kaybedilen suyun yerine konması gerekiyor. Günlük tüketilen 8-12 bardak su, sıvı ihtiyacımızı karşılıyor.
Su içerken soğuk suyun tercih edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, soğuk suyun bedende daha çabuk yayıldığını ve kana daha hızlı karıştığını söyledi.
Peki, su içmede sınır nedir?
Erişkin bir kişi için günde 2-2.5 litre kadar. Fakat meyve suları, gazlı meşrubat, çay gibi sıvılar su yerine sayılmamalı. Çünkü bunların az ya da çok idrar söktürücü etkileri var. İnsanlar her gün içtiği suyu hesaplamazlar. Bizce en iyi sınır idrarın koyu olmaması, açık renkte olacak kadar su tüketilmesi.
Sıcakta uzun saatler boyunca arazide kalmak, ya da yürümek zorunda kalanlar tabii ki 4-5 litrelik miktarları içebilirler. Fakat bu kişiler tuz kaybını karşılamak için bu sırada tuzlu gıdalar tüketmelidirler (tuzlu ayran gibi).
Tabii bu arada tansiyon düşürmek amacı ile yaşlı kişilere tuzsuz diyet verilirken de dikkatli olunmalı. Yüksek olan tansiyon düşeceğine, tam tersi tansiyon yükselebilir. Belki bu gibi durumlarda kandaki tuz (sodyum) düzeylerini kontrol etmek en iyisi.
Çinliler, 40 yaşından sonra oda sıcaklığından daha soğuk olan su ya da başka bir şeyin bedene alınmaması gerektiğine inanıyorlar. Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman iç organlarımız daha fazla büzülüyor. Kan dolaşımında azalmaya neden oluyor, mide, baş ve eklem ağrıları artıyor, nefesiniz daralıyor, balgamınız koyuluyor.
Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer. Eğer insan sıvı gıdayı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra 12 parmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera da dâhil, birçok bulaşıcı hastalıklarından korunmuş olur.
Maden suyu faydalı mı? Maden suyu ve soda aynı şeyler mi?
Toplumda “maden suyu ve sodanın” aynı içecek olduğunu sanan pek çok kişi var. Oysa maden suyu ve soda farklı içecekler. Maden suyu, içerdiği tüm mineraller ve karbondioksit gazı ile birlikte yeraltındaki çatlaklardan yol bularak yeryüzüne çıkıyor, yani tamamen doğal; bunlara Avrupa ülkelerinde mineralli su da deniliyor.
Soda ise su ve sudan yapılan içeceklere üretim esnasında karbondioksit gazı basılmasıyla elde edilen ve tamamen “yapay” olan bir içecek.
Maden suyu zengin mineral içeren bir su. Normal suya göre kıyasladığımız zaman ekstradan içerdiği özellikle kalsiyum, magnezyum gibi mineraller sağlık açısından son derece yararlı. Her gün 2-3 su bardağı, hatta daha fazla içilebilir. Maden suları sindirimi kolaylaştırıyor, ama sanıldığı gibi zayıflatma gibi bir özelliği yok. Fakat dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Kronik böbrek yetersizliği olan hastalar fazla miktarda maden suyu tüketmemeli. Çünkü bazen maden suyunun içerdiği mineral tuzları fonksiyonları bozulmuş böbreklere zarar verebilir.
Ne kadar ve nasıl su içmeliyiz ?
• Günde en az 8 bardak (2000mL) su için. Yiyecek ve meşrubattaki su buna dahil değildir. İdrarınız koyu ise yeteri kadar su içmiyorsunuz demektir.
• Meyve suyu, meşrubat, gazoz, bira gibi, şekerli çay gibi sıvılar yoğun karbohidrat içerikleri nedeni ile su ihtiyacını artırırlar. Şekersiz açık çay ve kısmen de ayran, kefir gibi fermente içecekler, sıvı ihtiyacını artırmadığı gibi, sıvı ihtiyacınızı da karşılar.
• İçtiğiniz su aşırı soğuk olmasın. Oda sıcaklığındaki suyu içmek en iyisidir.
• Kaynak suyunu için. İşlenmiş sofra suları kaynak suyu değil, işlenmiş kuyu suyudur. Mecbur kalmadıkça içmeyin. Gerçek kaynak suları içiminin güzelliğinden anlaşılabilir.
• Şebeke suyunu mümkünse içmeyin (klorlu !). Klor, mikropları öldürmek için suya konulur. Fakat kanser de yapabilir ve suyun tadını bozar.
• Doğal kaynak suyunun yerini tutmasa da filtre edilmiş şebeke suyu içilebilir. • Şebeke suyunu musluktan aldıktan sonra en az bir saat dinlendirirseniz kloru uçar ve içilebilir.
• Sindirim sorununuz varsa yemekle birlikte su içmeyin, çünkü bu su sindirim sıvılarını seyrelterek etkilerini azaltır. Yemekten yarım saat önce veya 1 saat sonra su içebilirsiniz.
• Uykudan önce bir ya da iki bardak su içilmelidir.
• Maalesef nerdeyse hiçbir suda sistematik olarak ağır metal ve diğer kimyasal toksin taraması yapılmamaktadır.
• Alzheimer, depresyon, otizm, hiperaktivite gibi nöropsikiatrik hastalıkları olan kişiler suyun içindeki toksik maddelerden emin olunuluncaya kadar, filtre edilmiş su içmelidirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder